Bizden haberler, etkinlik duyuruları ve faydalı bilgilerin yer aldığı yazılar
Mola verin, Aralıklı tekrarı deneyin, Okuduklarınızı kağıda yazın, Zihin haritası çizin, Çevrimiçi araçlar kullanın
University of California tarafından
gerçekleştirilen yakın tarihli bir araştırmaya göre, günde 34 GB’lık bir bilgi
bombardımanına uğruyoruz ve bu sayı, 30 yıl öncesinin günlük bilgi miktarının
iki katı kadar. Öte yandan ofis çalışanları ortalama her üç dakikada bir
rahatsız ediliyorlar. Öyleyse konsantrasyon sürelerimizin azalması pek de büyük
bir sürpriz sayılmaz.
Dijital çağın da bilgileri zihnimizde tutma becerilerimiz
üzerinde olumsuz etkileri bulunuyor. Çalışmalar, internette bilgileri
bulabilmenin kolaylığı ile, anımsama hafızasının (zihninizden
anında bilgiyi çağırma becerisi) yerini tanıma hafızasına (bilginin
nerede olduğunu ve ona nasıl erişilebileceğini bilme) bıraktığını gösteriyor.
İster
sunum yapmak ister yeni bir beceri geliştirmek olsun, anımsama hafızası çalışma
hayatında başarının temelinde yer almayı sürdürüyor. İşte okuduklarınızın daha
fazlasını zihninizde tutmanıza yardımcı olacak beş yöntem.
University
of Texas at Austin’de gerçekleştirilen bir çalışmaya göre kendinize okuduğunuz
şey üzerinde düşünmek ve dinlenmek için birkaç dakika tanımak gelecekte
öğrenmenize katkı sağlıyor. Psikoloji ile nörobilim alanında doçent doktor olan
araştırmacı Alison Preston bu araştırmanın "dinlenme esnasında anıların
tekrarlanmasının o eski anıları güçlendirdiğini; yalnızca asıl içeriği değil,
çağıracağı anıları da etkilediğini" gösterdiğini söylüyor.
İsveçli
hafıza atleti Idriz Zogaj bu düşünme süresini, okuduğunuz içeriğe vereceğiniz
duygusal yanıtı kavramaya ayırmayı öneriyor. Kendinize bunu yapmak için zaman
tanırsanız, yeni anılarınızın daha güçlü olması ve daha kolay erişilebilmesi
olasılığı artacaktır. Bu durum, beynin duygulara hızlı ve etkili bir biçimde
karşılık verme yetisi olmasından ve duyguları anı oluşumuyla ilişkilendirmesinden
kaynaklanıyor.
Zogaj
şöyle ifade ediyor: "Duyguyu tespit edin. Yakalamak istediğiniz şey bu
duygudur, çünkü duygu o kitabın bir kısmındaki veya tamamına dair diğer anıları
tetikleyecektir."
Hiçbir
şey yapmamak ve zihninizi tamamen dinlenmeye bırakmak da bilgileri zihninizde
tutmanıza ve odaklanmanıza yardımcı olabilir.
Psikologlar tarafından ortaya koyulan "çoklu depolama" hafıza modeline göre,
bir bilgiyi yeterince kez tekrarlarsanız, bu bilgi (potansiyel olarak) sonsuza
dek kalacağı uzun süreli hafızaya geçiş yapacaktır.
Aralıklı
tekrar; yani belirli aralıklarla düzenli
olarak bilgiye geri dönme, bilgileri zihninizde tutmanın çok etkili bir yöntemi
olabilir. Bu yöntem, öğrenmeyi çaba gerektiren bir sürece dönüştürdüğünden ve
tıpkı kaslar gibi beynimiz de bu uyarana sinir hücreleri arasındaki
bağlantıları güçlendirerek karşılık verdiğinden dolayı işe oldukça yarıyor.
Aralıkları daha da genişleterek, her seferinde bu bağlantıları daha da
pekiştiriyorsunuz. Bilginin uzun süreli ve kalıcı bir biçimde tutulmasını
sağlıyor.
Aralıklı
tekrar yapmanın basit bir yolu, bilgi kartlarını bir kutuda düzenlemektir.
Kutunun her bölümündeki kartları gözden geçireceğiniz zaman için bir takvim
oluşturun. Eğer bir karta doğru yanıt verirseniz, bu kartı gelecekte daha nadir
inceleyeceğiniz bölüme alın; yanlış yanıt verirseniz ise kartı daha sık inceleyeceğiniz
bölüme yerleştirin.
Dijital
çağda kulağa ilkel gelebilir ama eskiye dönmek ve basılı materyalden okuma
yapmak daha iyi konsantre olmanıza ve bilgileri daha iyi hatırlamanıza yardımcı
olabilir.
ABD,
Japonya, Slovakya ve Almanya’dan 300 üniversite öğrencisinin katıldığı bir
ankete göre, katılımcıların %92’si basılı materyallerin konsantrasyonlarına en
faydalı olan yöntem olduğu konusunda hemfikir.. Bir diğer araştırma da,
e-okuyucu kullananların basılı materyal okuyanlara kıyasla bir gizem öyküsünde
olayların ne zaman gerçekleştiğini hatırlamakta "belirgin bir
biçimde" daha başarısız olduklarını gösterdi.
Araştırmanın
yürütülmesine destek veren dilbilim profesörü Naomi S. Baron, bunun ardındaki
sebebin açık olduğunu, dijital cihazların daha fazla dikkat dağınıklığına
yönelttiğini ve okuyucuların bu sebeple okudukları materyal üzerindeki
odaklarını kaybetmeye daha meyilli olduklarını ifade ediyor.
Araştırma,
kalemin klavyeden üstün olabileceğini de gösteriyor. Kağıda not almak kavramsal
anlayışı, uygulamayı ve bilgileri zihinde tutmayı artırıyor.
Not almak anımsamaya yardımcı olabilir fakat her şeyi
yazmanız gerekmiyor. Tony Buzan’ın öğrenciliği esnasında etkili not almak
konusunda zorlanırken geliştirdiği öğrenme ve hafıza aracı olan zihin haritası, merkezinde sorunu veya temel
kavramı gösteren; ondan çıkan ve her biri ilgili bir anahtar sözcük ile
ilişkilendirilen kavisli dallar içeren renkli bir şemadır. Bu tekniğin
başarısının temelini renkler, görseller ve beyin fırtınasına teşvik eden
çizgisel olmayan bir yapı oluşturuyor.
Idriz
Zogaj şu şekilde açıklıyor: "Zihin haritası kendi başına bakıp
hatırlayabileceğiniz bir görsel. Bilgiyi görselleştirmek bir şeyi hafızanızda
tutmanın en güçlü yoludur. iMindMap, web sitesindeki araçları kullanarak
çevrimiçi ortamda bir zihin haritası oluşturabilirsiniz fakat kağıt üzerinde
çalışmak daha tercih edilebilirdir, çünkü beyin düşünürken el de devreye
sokulur."
Zogaj
sözlerine şunları ekliyor: "Boş bir kağıda zihin haritanızı çizmek
istiyorsanız, en iyisi kağıdı yatay olarak kullanmaktır, böylece daha fazla
yeriniz olur. Okuma yaparken bile haritanızı çizebilirsiniz."
Eğer
kağıt ve kalem size biraz düşük teknolojili geliyorsa, keşfedebileceğiniz bir
sürü uygulama bulunuyor. Örneğin Eidetic, önemli telefon numaralarından
olaylara kadar her şeyi ezberlemenize yardımcı olacak aralıklı tekrar yöntemini
kullanıyor. Ezberlemek istediğiniz bilgiyi giriyorsunuz ve uygulama kendinizi
deneyeceğiniz zaman geldiğinde size hatırlatma yapmak için bildirimler
gönderiyor. Bu denemeleri zamana yayarak bilgiyi daha uzun süreli olarak
zihninizde tutmanıza yardımcı oluyor.
70 milyon abonesiyle Lumosity, en popüler beyin jimnastiği uygulamalarından biri.
Nörobilimciler tarafından tasarlanan bu uygulama hafıza ve dikkati bir dizi
bilimsel oyunla çalıştırdığını öne sürüyor. Kullanıcılar günde üç ücretsiz oyun
oynayabiliyor veya aynı anda 40’tan fazla oyuna erişim için abone
olabiliyorlar.
Aceleniz varsa Spritz gibi hızlı okuma uygulamaları,
kullanıcıları dakikada 600 veya hatta 1.000 kelime gibi son derece yüksek okuma
hızlarına çıkarabileceklerini iddia ediyorlar. Spritz bunu ekranınızın
merkezinde metinden teker teker kelimeler gösteren hızlı seri görsel sunum (RSVP) yöntemini kullanarak
yapabildiğini söylüyor. Gözleriniz aşağı ve yukarı hareket etmediği için
telefonunuzdaki tek bir noktaya odaklanabiliyor ve kelimeler hızlı bir slayt
gösterisi gibi akarken daha hızlı bir tempoda okuyabiliyorsunuz. Kazandığınız
zamanı bu makaledeki diğer teknikleri uygulamak için kullanın ve az önce
okuduklarınızı pekiştirin.